Avrupa Birliği Komisyonu, 2019 yılının şubat ayından bu yana Türk çelik ürünlerine uyguladığı kotayı üç yıl daha uzattı. Sektör temsilcileri, AB’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaya karşı Türkiye’nin de karşılık vermesi gerektiğini söyledi...
Çelik sektöründe ülkeler, kendi iç pazarlarını koruma adına önlemleri sıkılaştırıyor. AB ve ABD kendi aralarındaki koruma tedbirlerini kaldırmaya yönelik görüşmeler yaparken, diğer ülkelerle sıkı koruma politikalarını sürdürüyor. AB, çelik ürünlerinde ülke kotasına dönmesinden sonra Türk ürünlerine yönelik miktar kısıtlamasını artırdı. Dünya gazetesinden Erkan Çakan'ın haberine göre; Çelik ihracatı önünde büyük engel oluşturan kota uygulamasının üç yıl uzatılması da sektörün AB pazarında gerilemesine yol açacak.
AB komisyonunun aldığı son kararı Dünya gazetesine değerlendiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, “AB, çelik pazarını koruma adına 2019 yılının şubat ayından bu yana Türk çelik ürünlerine uyguladığı korunma önleminin süresinin uzatılmasına ilişkin, 10 Haziran 2021 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü’ne bildirimde bulundu. Aynı ürün grupları için yıllık yüzde 3 artış oranı ile önlemin üç yıl daha uzatılması istendi. 17 Haziran tarihinde oylama yapıldı ve oy çokluğuyla uzatma önerisinin kabul edilmesi yönünde karar verildi” dedi.
"Tek taraflı tedbirler adil ticareti baltalayacak"
Son 20 yılda AB, Türkiye ile ticarette her zaman fazla veren taraf olurken, Türkiye ilk kez ticaret fazlası verdiğinde AB’nin, Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın hükümlerini göz ardı ettiğini belirten Yayan, “Bu tek taraflı önlemler, serbest ve adil ticareti baltalayacak nitelikte. AB Komisyonu’nun bir taraftan Türkiye için koruma tedbiri uygulamasının süresini 3 yıl daha uzatır iken, diğer taraftan da ABD ile karşılıklı olarak koruma tedbirlerini kaldırmayı görüşüyor olması, AB’nin karşı tedbir alınmadıkça yapıcı bir görüşme eğilimi içerisinde olmayacağını açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin, AB’ye çelik ürünleri ihracatının koruma önlemlerinin başladığı 2019 yılından bu yana; ilk yıl yüzde 19, ikinci yılda 17 azaldığını dile getiren Yayan, bu yıl da talepteki canlanmaya rağmen, ihracatta ciddi bir artış beklemediklerini söyledi.
"İthalatı kontrol altına almalıyız"
Türkiye’nin, 2020 yılında çelik ürünleri ithalatının, yerli üretimdeki payı yüzde 35 oranında olmasına rağmen, herhangi bir koruyucu önlem uygulamadığına dikkat çeken Yayan, ABD ve AB olmak üzere, tüm ülkelerin korumacı yaklaşımları dikkate alınarak, ülkemizde de kendi iç piyasamıza koruyucu yaklaşımların benimsenmesi ve ithalatı kontrol altına alacak tedbirlerin uygulamaya aktarılması önem taşıyor” diye konuştu.
Çelik sektörü alternatif pazarlara yöneliyor
ABD ve AB’nin korumacı yaklaşımlarından sonra, Türk çelik üreticilerinin, alternatif pazarlara yöneldiğini ifade eden Veysel Yayan, Uzakdoğu, Güney Doğu Asya bölgesi ve Güney Amerika ülkelerine yönelik faaliyetlerin artığını dile getirdi.
Yayan, “2021 yılının ilk 4 ayında Uzak doğu’ya ihracatımız yüzde 28,9 artışla 443 bin tondan 571 tona, Güney Amerika’ya ihracatımız yüzde 234 artışla 283 bin tondan 944 bin tona yükseldi” dedi