Çelik sektörünün yüzde 70 oranında hurdaya dayalı üretim yaptığını ifade eden TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, artan hurda fiyatlarının ise sektörü olumsuz etkilediğini söyledi. Ayrıca dünyada doğalgaz, petrol, kömür ve elektrik fi yatlarındaki artışlar da girdi maliyetlerini yükselttiğini belirten Yayan, “Hurda ve enerji fi yatlarının artması rekabet edebilirliği olumsuz etkileyecek” dedi
TÜRK çelik sektörünün yüzde 70 oranında hurdaya dayalı üretim yaptığını ifade eden TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, artan hurda fiyatlarının sektörü olumsuz etkilediğini söyledi.Ayrıca dünyada doğalgaz, petrol, kömür ve elektrik fiyatlarındaki artışların da, girdi maliyetlerini yükselttiğini belirten Yayan, “Hurda ve enerji fiyatlarının artması rekabet edebilirliği olumsuz etkileyecek” dedi.Hurda fiyatlarının küresel çaptaki dalgalanmalarının çelik sektörünü olumsuz yönde etkilediğini belirten Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, dünyada doğalgaz, petrol, kömür ve elektrik fiyatlarındaki artışların da, girdi maliyetlerini yükselttiğini vurguladı.Türk çelik sektörünün yüzde 70 oranında hurdaya dayalı üretim yaptığını ifade eden Yayan, “Hurda, doğalgaz, petrol, kömür ve elektrik fiyatlarındaki yükselişler, sektörün girdi maliyetlerini arttırdı. Fiyat dalgalanmalarını üretici kuruluşlarımız hassasiyetle takip ediyor. Oluşan maliyetlerin ürün fiyatlarına mümkün olabilecek asgari seviyede yansıtılmasına gayret gösteriyor” diye konuştu.
DEMİR CEVHERİ VE HURDANIN YÜZDE 70’İ İTHALÂTLA KARŞILANIYOR
2020 yılının nisan ayında 238 dolar/ ton civarında bulunan hurda fiyatlarının, 2021 yılının kasım ayı itibariyle 500 dolar/ton seviyesine yükseldiğine dikkat çeken Yayan, “80 dolar/ton civarında bulunan demir cevheri fiyatı ise 219 dolar/tona kadar yükseldikten sonra, Çin’in üretim kısıtlamaları ve karbon nötr çelik üretim programlarına bağlı olarak çelik üretiminde hurda kullanımının artması sonrasın[1]da haziran ayından itibaren düşüş eğilimine girdi ve 8-14 Kasım haftasında 89 dolar seviyesine kadar geriledi” dedi. Türk çelik sektörü, üretiminin yüzde 70’ini, temel girdi olarak hurda kullanılan, Elektrik Ark Ocaklı (EAO) tesislerde, yüzde 30’unu ise demir cevheri kullanılan, Entegre tesislerde(BOF) gerçekleştiriyor. Temel üretim girdileri olan demir cevheri ve hurdanın yaklaşık yüzde 70’i ithalâtla karşılanıyor
Çelik sektörünün, 2021 yılının ilk yarısını yüzde 20,6 oranında yüksek bir üretim artışıyla kapattığını dile getiren Yayan, Temmuz-Ağustos döneminde üretimin düştüğünü, eylül ayında sınırlı bir artış olduğunu vurguladı. 2021’in ilk 9 ayı itibariyle, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde15 artışla 29,8 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirildiğini belirten Yayan, “Üretimimiz Eylül ayında geçmiş aylara göre çelik tüketimindeki düşüş ve baz etkisi nedeniyle daha düşük seviyelerde kaldı. Ocak-Eylül döneminde iç tüketimin yüzde 14,6 oranında düşmesi, üreticileri ihraç pazarlarına yöneltti. Nitekim ihracatımız 2020 yılının aynı dönemine göre miktarda yüzde 25,1 artışla 14,8 milyon ton, değerde ise yüzde 95,7 artışla 11,7 milyar dolar seviyesine yükseldi” dedi. Son yıllarda sektörün iç piyasada ithalât baskısı altında bulunurken dış piyasalarda da yüksek koruma tedbirleri ile mücadele ettiğine dikkat çeken Yayan, “Küresel çapta yaygınlaşan korumacılık önlemleri, çelik sektörümüzün maruz kaldığı en önemli sorunlardan biridir. Ülkemize koruma tedbirleri uygulayan ülkelere karşı mütekabil tedbir alınarak ticaret dengemizin daha fazla bozulmasının engellenmesine ihtiyaç duyuyoruz” dedi. Diğer taraftan, 2021 yılının ilk 9 ayı itibariyle ithalât yüzde 26,5 oranında arttığına dikkat çeken Yayan, ithalâtın tüketim içerisindeki payının ise yüzde 32,4 olduğunu söyledi.